EMDR

EMDR

EMDR, kelime anlamıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme anlamına gelen, genelde terapistin parmağını gözlerle takip etmeye dayanan, uykunun REM evresinde ortaya çıkan hızlı göz hareketleriyle beyin hemisferlerini uyararak hastanın bilinç altına itilmiş, kendisini rahatsız eden olay ve duygulara yoğunlaşarak, ortaya çıkarmaya yarayan bir tekniktir.Ayrıca vücuda iki yönlü basınç uygulanması ya da kulağa iki yönlü ses verilmesi ile de iki yönlü uyaran sağlanabilir.

EMDR ile tedavi travma çeşidi ve yoğunluğuna bağlı olarak 1-4 seansta verebilirken, 1 yıldan uzun süren EMDR uygulamaları da gerekebilmektedir.

Bir kişi duygusal ya da fiziksel herhangi bir travma yaşadığında, o travmanın oluşumu, görüntüleri, sesleri, duyguları beynimizin sağ yarıküresinde saklanır.Kişinin travmayla ilgili geliştirdiği savunma mekanizmaları (aklileştirme, mantığa uydurma) ise beynin sol yarıküresinde gerçekleştirilir.

Tüm bu akla, mantığa uydurma mekanizmaları travmayı uzun süre bilinç altına saklasa da çoğu zaman kişinin duyduğu rahatsızlığı ve kötü hisleri tamamen yok edemez. Zaman zaman bir buzdağının su altındaki kısmı gibi travmatik etkilere bilinçaltında gizlenen hayaller ve gerçeklikle bağlantılı olduğuna inanılan duygu ve görüntüler de eklenebilir.

EMDR uygulaması sırasında kişiden yaşadığı travmayla ilgili bir görüntü oluşturarak, bu görüntünün bir olumlu bir de olumsuz açıdan değerlendirerek iki farklı senaryo geliştirmesi ve olayla ilgili duygusal ve fiziksel tepkilerine dikkat etmesi istenir. Bu sırada genellikle hastanın terapistin parmaklarını izleyerek hızlı hareketlerle gözlerini sağa sola oynatması gibi uygulamalarla beynin hem sağ hem sol yarıkürelerinin aynı anda çalıştırılması hedeflenir.

Uygulama esnasında hasta tamamen bilinçlidir.Zihinde oluşan her görüntü ve duygunun doğru olduğu kabul edilir.

EMDR uygulamasının özünde kişinin travmatik olayı hatırlayarak, o olayı hatırladığında duyduğu olumsuz duygulardan kurtulması yatar.

EMDR psikodinamik, bilişsel, davranışçı ve danışan odaklı psişik yaklaşımların bir çok öğesini bir araya getiren bir tedavi yöntemidir.

  • Suçluluk duygusu
  • Öfke
  • Depresyon
  • Fobi ( özellikle uçak, okul fobileri, sosyal fobi)
  • Yas
  • Performans ve konsantrasyon geliştirme (spor, sınavlar vs)
  • Özgüven kaybı
  • Stres
  • Endişe
  • Kişilik bozuklukları
  • Yeme bozuklukları (kilo alamama, kilo verememe, bulimia nevroza, anorexia nevroza, ortoreksiya nevroza=sağlıklı yemek yeme takıntısı)
  • Gerilim baş ağrıları
  • Madde, alkol bağımlılıkları
  • Cinsel işlev bozuklukları
  • Beden algısı bozuklukları
  • Kronik ağrı
  • Kekemelik, tikler, çocuklarda idrar tutamama gibi psikolojik rahatsızlıklarda EMDR uygulanır.

EMDR uygulamasında;

  1. Önceki dönemlere ait, bilinçaltındaki travmatik anı ve olayların çözülmesi sağlanır.
  2. Görünürdeki patolojiyi tetikleyen birincil uyaranın duyarsızlaştırılması sağlanır.(Sekonder koşullanma neticesi mevcut stres faktörünü aktifleyen uyaranın duyarsızlaştırılması)
  3. Gelecekteki uygun, doğru davranış kalıplarını sağlayıcı becerilerin yerleştirilmesi sağlanır.

EMDR son 25 yıldır hızlı ve etkili sonuçlar veren alternatif bir terapi şekli olarak tüm dünyada ilgi görmektedir. Ülkemizde de 1999 Adapazarı, Gölcük ve Düzce depremlerinde travma sonrası stres bozukluğu, panik atak, fobi gelişen olgularda başarıyla uygulanmış ve yüz güldüren neticeler alınmıştır.

Travma günlük pratikte stres düzeyini arttıran olaylara verilen genel bir ad gibi değerlendirilebilir. Bununla beraber ani ve beklenmedik tarzda gelişen, rutinimizi bozan, kaygı, panik, stres yaratan, kişinin mantıklı, doğru kararlar verme yetilerini bozan olaylar travma olarak adlandırılır. Deprem, sel, heyelan, hortum gibi bir doğal afet, yaşanan bir trafik kazası, taciz, cinsel istismara uğrama, kapkaç, hırsızlık gibi olaylar, eşten, öğretmenden, askerde komutanından yenen beklenmedik bir ilk tokat, mültecilik, rehin alınma, eş-sevgili tarafından aldatılmak travmaya örnek teşkil edebilir.

Kişinin anlamlandıramadığı bir olayla karşılaşarak çaresizlik hissetmesi, yaşamına karşı bir tehdit, vücut bütünlüğünün bozulmasına yönelik bir tehdit, sevdiklerine yönelik bir tehdit, inanç sistemine karşı bir tehdit yaratan olaylar kişide travmatik etki bırakır.