Çok yaklaşımlı psikoterapi, Arnold Lazarus tarafından geliştirilmiş olup sistematik ve kapsamlı bir terapi yaklaşımıdır. Bu psikoterapi yönteminde kişinin davranış, duygulanım, duyum, imgeleme, biliş, kişiler arası ilişkileri tüm yönleriyle ele alınır.
Kaygı (anksiyete) bozukluklarında danışanlar sıklıkla, ‘’neden kaygılarımdan kurtulamıyorum?’’ ve ‘’neden kaygılarım daha kötüye gidiyor?’’ sorularıyla boğuşurlar. Bunun temel nedeni ise stresin ve korkunun devam etmesini sağlayan kısır döngülerdir.
Kriz, bir olayın ya da durumun kişinin mevcut başa çıkma kaynaklarını aşan katlanılması zor olan bir güçlük olarak algılanması ya da yaşanmasıdır.
Psikiyatri pratiğinde sıklıkla karşılaştığımız sorulardan biri psikoterapi sırasında ilaç alınmalı mı? İlaç alacaksam psikoterapiye ne gerek var? gibi sorulardır.
Danışanın hayatında değişim yaratarak onun mutlu olmasını, içsel huzuru yakalamasını, farkındalığının artmasını, kendisiyle ve çevresiyle barışık yaşamasını, kapasite ve potansiyelini maksimum düzeyde kullanabilmesini, uyumlu, verimli, üretken olmasını ve psikopatolojilerin tedavisini amaçlayan psikoterapiler, insana yönelik farklı bakış açılarını ifade eden kuramlardan doğmuşlardır.
Danışanlar, kendileri için belirgin önem taşıyan bir alanda sıkıntıya düştüklerinde ruhsal sıkıntı duyarlar ve bir uzmandan yardım isterler. Çoğu danışan psikolojik sıkıntısı dayanılmaz hale gelmedikçe psikoterapi arayışında bulunmaz, ya sıkıntıya tek başına katlanır, ya da günübirlik çözümlerle problemi aşmaya çalışır.