Ekibimiz: Uz.Dr.Aykut ULUHAN Kaleminden Sayfa 3

Narsisizm

Yunan mitolojisinde, sudaki yansımasını görünce kendine aşık olup, yemek içmekten kesilen, kendini seyrederek günden güne eriyip ölen, öldüğü yerde de nergis çiçekleri biten Narkissos (Narsis), tanımlanan ilk narsisisttir. Narsisizm, nergis çiçeği ve anestezideki narkoz ismi buradan gelmektedir.

A ve B Tipi Kişilik Özellikleri

1970’li yıllarda kalp ve damar hastalıklarına daha çok kimlerin yakalandığını ve risk faktörlerini araştırırken kalp hastalıklarına sahip bireylerin kişilik yapılarındaki bazı ortak özellikler bilim adamlarının dikkatini çekmiştir. Kalp rahatsızlığı eğilimli davranış kalıpları olarak tanımlanan özellikler daha sonra diğer bilim adamlarının da katkılarıyla A ve B tipi kişilik özellikleri olarak isimlendirilmiştir.

Diabetik Hastalarda Ruhsal Sorunlar

Diabet, kronik bir hastalık olup, tedavide yaşam tarzı değişiklikleri (diyet, egzersiz gibi) önemli yer tutar. Geç komplikasyonlar (gözde retinopati, böbrekte nefropati, cinsel fonksiyonlarda gerileme, el ve ayaklarda his kaybı gibi) ve yaşam süresini azaltacağı korkusu hastaları psikolojik açıdan ciddi şekilde etkiler.

Paylaşılmış Psikotik Bozukluk

Paylaşılmış psikotik bozukluk genellikle iki kişiyi kapsayan ender görülen psikotik bir bozukluktur. Birincil olarak belirgin sanrılarla giden psikotik bozukluğu olan bir aile bireyi olmalı, yakın ilişki çevresindeki veya aile içindeki ikinci bir birey birinci kişiden etkilenerek, sanrılarını paylaşmalı, yani körü körüne kabul etmelidir.

Ruhsal Sorunlar ve Kalp Hastalıkları

Kalp hastalıkları ile ruhsal hastalıklar arasındaki bağlantı binlerce yıldır bilinmektedir. Halk ağzında sıklıkla kullanılan 'kalpsiz, yüreği ağzına gelmek, kalbi daralmak, yüreği kabarmak' gibi terimler kalp ve psikolojik duygulanımlar arasındaki bağlantıyı göstermektedir.

Boşanmaya Karar Veren Ebeveynlerin Çocuklara Yaklaşımı Nas

Boşanma ebeveynler için kaçınılmaz bir gereksinim haline geldiğinde, en kıymetli varlıklarımız olan çocuklar birinci önceliğinizdir. Çocukların bu sürece uyum sağlamaları ve bu durumu en az zararla atlatabilmeleri anne-babanın bilinçli adımlarıyla mümkündür.