Depresyon

Depresyon, hipertansiyon, diyabet, artrit gibi dahili hastalıklara benzer şekilde bireyin yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Genç-orta yaş döneminde ortaya çıkan depresyonun yaşam süresini kadınlarda 15, erkeklerde 11 yıldan fazla kısalttığı saptanmıştır.

Hekime başvuran hastaların ortalama %10 kadarı depresyon tanısı alacak düzeyde belirtiler gösterir. Öte yandan hekimler bu olguların çoğunu tanıyamamakta, tanınan olguların da büyük çoğunluğuna yeterli tedavi düzenlenmemektedir. Tanınmayan hastalarda tedavi çoğunlukla depresyonda sık görülen, zayıflama, halsizlik, çeşitli bölgelerde ağrılar, uykusuzluk, gastrointestinal şikayetler gibi somatik belirtilere yönelmektedir. Sonuçta, hastanın izlem süresi uzamakta, belirtileri açıklama amacıyla pek çok tetkik yapılmakta, hastalığın maliyeti ortalamanın 3-4 kez üstüne çıkmakta ve çoğunlukla hasta sonuç alamadığı için başka doktora gitmekte ve kısır döngü tekrarlanmaktadır. Depresyon hastalarının %15"i intihar etmektedir.

Majör depresif atak tanı kriterleri:

2 haftalık bir süre içerisinde en azından 5 tanesi olmalıdır.

  • Depresif duygudurum, yorgunluk, enerji kaybı, kendini değersiz bulma, suçluluk hissi, konsantrasyonun azalması, ölüm düşünceleri ya da intihar düşüncesi, ajitasyon, belirgin kilo verme ya da alma, ilgi kaybı, zevk alamama.
  • Medikal hastalık, madde kullanımından kaynaklanmamalı.
  • Tedaviye ya da genel medikal duruma bağlı değil.
  • Yasla daha iyi açıklanamaz.
  • Belirgin stres ve fonksiyon bozukluğu.

Majör depresyonun önemli alt tipleri:

Psikotik özellikli; Genellikle majör depresyonun çok şiddetli bir formunu gösterir ve agresif tedavi ve önlem gerektirir.Antidepresanlar kadar antipsikotik tedavi de gerekir.

Mevsimsel Şekil; Aynı mevsimlerde en az iki depresyon atağı olmuştur. Psikoterapiyle birlikte fototerapi ve antidepresanlarla kombine koruyucu tedavi gerekebilir.

Melankoli; Sabahları kötüleşme olur. Enerjisizlik, güçsüzlük, şiddetli uykusuzluk ve iştahsızlık belirtileri birliktedir.

Atipik özellikli; Melankolinin tersine aşırı yeme, aşırı uyuma, kilo alma ve çok aktif duygu durum görülür.

Postpartum başlangıç; Önceden depresyon ya da bipolar hastalık olanlarda sonraki doğum zamanında koruyucu tedavi verilebilir.

Bir majör depresif atağı tedavi ederken hastalar tedavi seçeneklerini öğrenmelidir. Bu seçenekler psikoterapi, antidepresanlar, elektrokonvulzif tedavi gibi bazı kombinasyonlardır. Araştırmalar tüm bu yöntemlerin etkinliğini kanıtlamıştır.

Antidepresanlarla ve psikoterapilerle yeterli bir tedaviyle 4-6 hafta içinde semptomlarda belirgin iyileşme olur.

Risk Faktörleri:

Depresyona yol açan etmenler henüz tespit edilebilmiş değildir. Her birey için farklı bir depresyona "yatkınlık" durumundan söz edilebileceği ve bu yatkınlık zemininde ortaya çıkan biyopsikososyal stresörlerin hem depresif semptomlara hem de majör depresif bozukluk tablosunun gelişmesine neden olabileceği düşünülmektedir.

Depresyon Riskini Arttıran Durumlar:

Kronik Medikal Hastalık; Kronik medikal hastalık nedeniyle ayaktan takip edilen hastaların %15-25 oranında depresif semptomatoloji (DS) gösterdiği, yatan hastalarda ise bu oranın %20-46 düzeyine yükseldiği bildirilmektedir. Kötü prognozlu, ağır, ölümcül hastalık durumlarında depresyon sıklığı en fazladır.

Depresyon belirtileri genel olarak iki ana grupta toplanabilir; somatik ve ruhsal. İlgisiz gibi görülen bir çok semptom depresyon belirtisi olabilir. Bir hekime başvuran ve uyku bozukluğu, halsizlik, başağrısı dahil kronik ağrı durumları, mide-bağırsak sistemi şikayetleri, kilo kaybı, sinirlilik ve sıkıntı (anksiyete) belirtileri gösteren her hastada, özellikle bu semptomların birkaçı bir arada saptanmış ise depresyon araştırılmalıdır.

Depresyon çok semptomlu bir hastalıktır. Öte yandan, hiç bir depresyon semptomu depresyona özgü değildir. Bu nedenle günümüzde depresyon tanısı, patognomonik semptomlar aranarak değil, göreceli olarak depresyonda sık rastlanan ve betimlenmesi kolay birçok semptomun en az iki hafta süreyle bir arada saptanması ile konur. Anksiyete, sinirlilik gibi depresyonda sık rastlanan bazı semptomlar ise, özgünlük derecelerinin çok düşük olması nedeniyle tanı ölçütlerine dahil edilmemişlerdir.

'Yaşamın artık hiç tadı tuzu kalmadı, hiçbir tat alamıyorum. Herkesten nefret eder oldum. Kimseyi görmek, kimseyle konuşmak istemiyorum. Kapıyı, pencereyi kapatıp öylece uyuyayım. İçimde sürekli bir sıkıntı, hiçbir şey yapasım yok. . Kolumu kıpırdatmak bile istemiyorum. İstesem de hiç halim yok. Çaresiz hissediyorum. Bütün olanlara da, şu halime de çok kızıyorum, suçluluk hissediyorum. Bir yandan da hiç kendime güvenim kalmadı. Eskiden o işleri yapan, o mutlu kişi sanki ben değilmişim, başka birisiymiş. Nasıl iyi hissettiğimi unutmuş gibiyim. Öyle dikkatsizim ki hiçbir şeyi anlamaya aklım yetmez oldu. Anladıklarımı, bildiğim şeyleri de unutuyorum zaten. Uykularım çok bozuk, bazen çok uyuyorum, bazen hiç uyuyamıyorum. Rüyalarımda ölmüş kişilerle uğraşıp duruyorum' diyorsanız, bilin ki depresyon kapınızdan içeri girmiş bile. Farkında olmadan içimden böyle geliyor diye depresyonun istediği şeyleri yapmaya devam ediyorsanız, elinizle yangına odun taşıyor olabilirsiniz. Giderek ağırlaşan depresyon dikkatle tanınması ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Zayıflık, eksiklik ya da bazılarının sandığı gibi inançsızlık değil , bir hastalık. Tedavi edilmediğinde yaşam kalitesinde bozulma hatta ölüm düşüncelerine kadar götüren ciddi bir durum. Depresyon yaşayan kişi çaresizlik hisleri içindedir ve ilk başta onu anlamak çok önemlidir. Bazen intiharın eşiğindeyken sadece doğru anlaşıldığını hissettiğinde bile yalnızlıktan çıkış için bir umut kapısı aralanmış olur. Ağır depresyon durumlarında tedavide genellikle psikoterapötik destek ile farmakoterapi birlikte kullanılarak ağır durumdan çıkılmaya yardımcı olunur. . Sonra altta yatan nedenlere yönelik psikoterapi desteği devam eder. Bazen aile desteği güçlü ve kişi gözetim altında gayret gösterebilir durumda ise ilaç tedavisi eklenmeden direk psikoterapiye başlanabilir.

Depresyonla ilgili her türlü bilgiye ulaşmak ve depresyon tedavisi için Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimizi tercih edebilirsiniz.Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimiz uzman psikiyatrist ve psikoterapist kadrosuyla depresyon tedavisi ve tüm diğer psikiyatrik bozuklukların çözümünde Antalya'da hizmetinizdedir.

Depresyon ve Depresyon Tedavisi Antalya, Lara, Muratpaşa.

Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.