Erkeklerde Erken Boşalma

Ülkemizde yaklaşık her 10 erkekten 6 ila 7’sini etkileyen erken boşalma bireysel değil ailesel bir sorundur. Bu kadar yüksek oranda görülen problemin tedavisi ise çoğu kez kısa süreli ve her zaman başarılıdır. Erken boşalmanın farklı birçok tanımı yapılmıştır.

  1. Amerikan Psikiyatri Topluluğu 1994 yılında DSM-IV’e göre erken boşalmayı sürekli olarak yineleyici biçimde, çok az bir cinsel uyarılma ile ve kişinin istemesinden önce vajinaya girme öncesi, girer girmez ya da hemen sonra boşalmanın olması olarak tanımlamıştır. Ancak yaş, cinsel partner ve ortamın yeni veya farklı olması, son zamanlardaki cinsel aktivite sıklığı gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
  2. Cinsel terapistler Masters ve Johnson erken boşalmayı, bir ciftin cinsel birleşmelerinin en az yarısında erkeğin boşalmayı partnerinin orgazma ulaşmasına yetecek kadar erteleyememesi olarak tanımlamışlardır. Bu tanım 1970’li yılların başındadır.
  3. Yine 1970’li yıllarda Obler erken boşalma için vajinal girişten itibaren 2 dakikadan kısa sürede boşalmayı ölçüt kabul etmiştir.
  4. 1970’lerin sonunda Kilmann ve Auerbach süreyi 5 dakika olarak kabul etmişler ve bu süre içinde kadının orgazmının da bir kriter olması gerektiğini belirtmişlerdir.
  5. Schover ve arkadaşları ilk 3 dakika içindeki boşalmayı doğrudan erken boşalma olarak kabul ederken, 4 ila 7 dakika arasındaki boşalmalarda bunun çift tarafından sorun olarak görülmesi ve erkeğin boşalmayı denetleyemediği fikrinde olması gerektiğini ileri sürerler.
  6. Kaplan’a göre ise erken boşalma süre ile kadının orgazm olup olmaması ile veya giriş çıkış sayısı gibi nicel terimlerle tanımlanamaz, önemli olan süre değil boşalma üzerinde denetim sahibi olabilmektedir.
  7. Son yıllardaki ortak görüş süreden ziyade boşalma refleksi üzerinde istemli denetimin olup olmamasıdır. Erken boşalma terimi yerine de denetimsiz boşalma ya da istemsiz boşalma tanımlarını kullanmanın daha doğru olacağı şeklinde bir fikir birliği vardır.

Ortam, mekan, durum değişikliğine ve bazı partnerlerle erken boşalma yaşanması DURUMSAL ERKEN BOŞALMA, ilk cinsel deneyimle ortaya çıkıp, hep devam eden erken boşalma PRİMER ERKEN BOŞALMA, daha önceden erken boşalma sorunu yokken sonradan ortaya çıkan erken boşalma SEKONDER ERKEN BOŞALMA olarak isimlendirilir.

Amerika’da Laumann ve arkadaşlarının 1994’de yetişkin erkekler üzerindeki kapsamlı bir araştırmada %30 oranında erken boşalma saptanmıştır. Yeterli bilincin bulunmadığı, erkeklerin erken boşalmayı, cinsel ilişkiyi engeller hale gelmediği sürece bir sorun olarak kabul etmediği, profesyonel yardım almaktan çekinilen ülkemizde bu oran %70’leri bulmaktadır.

Erken boşalmada temel özellik, boşalma refleksinin hızlılığı değil, refleks üzerinde istemli kortikal denetimin olmamasıdır. Erkeğin cinsel siklusunda önce heyecanlanma, sonra haz ve keyif dönemi (plato) ve bunu takiben boşalma süreci vardır. Erken boşalanlarda bu plato fazı yoktur. Kişi heyecanlanır ve boşalır. Erken boşalan erkekler orgazm öncesi duyumları algılayamazlar. Uyarılma fizyolojik eşiğe ulaştığında refleks olarak boşalma gerçekleşir.

Boşalma öğrenilen ve kontrol edilebilen bir süreçtir. Eğitimle bu mümkündür. Boşalma denetiminin öğrenilmesi, çocukların tuvalet eğitimine benzer bir mekanizmadır. Birçok erkek ergenlik çağlarından itibaren düzenli masturbasyon ile bu refleks denetimi öğrenmektedir. İlk cinsel ilişkinin rahat bir ortamda, uygun partnerler, aceleye getirilmeden, stresten uzak gerçekleşmesi, düzenli ve sık tekrarlanan ilişkiler boşalma denetiminin kazanılmasına katkıda bulunur. Masturbasyon yapmayan ya da çok seyrek yapan, düzenli bir cinsel yaşamı olmayan, sınırlı zamanda fahişelerle birlikteliğe dayanan ilişkiler yaşayan erkeklerin boşalma refleksini denetlemeyi öğrenememe olasılıkları yüksektir.

Erken boşalma konusunda yeterli bilincin bulunmadığı ülkemizde maalesef birçok çift doyumsuzluklarının nedenini bile anlamadan yaşamlarını mutsuz bir şekilde sürdürmektedir. Erken boşalma kaderiniz değildir, tedaviden kısa sürede olumlu sonuçlar alabilirsiniz.

Erken boşalmayı sadece erkeğin problemi gibi görmemek gerekir. Çünkü sorun çiftin hayatını etkilemektedir. Hem erkeğin, hem kadının yaşamını zehir edebilmektedir. Erkek kendini yeteneksiz, yetersiz, güçsüz ve yalnız hissetmekte, yoğun bir utanç duygusuna kapılmaktadır. Kadında çoğu kez benzer şeyler hisseder. Ne olduğunu anlayamaz ve kendisinin kusurlu olduğunu düşünebilir.

Kızgın, sinirli, kaygılı olabilir, kendini suçlayabilir, kendini çirkin ve değersiz hissedebilir, beğenilmediğini düşünebilir. Bazen de erkeği suçlayarak onun bencil olduğunu, kendi memnuniyet ve mutluluğunu önemsemediğini söyleyebilir, partnerinin beceriksiz ve yetersiz olduğunu söyleyerek onu aşağılayabilir. Bu sebeplerle tedaviyi sadece bireysel terapi olarak değil, çift terapisi gibi de ele almak gerekir.

Tedaviden önce prostat iltihabı gibi ürolojik sorunlar, Multipl skleroz ve dejeneratif nörolojik bozukluklar gibi spinal refleks üzerindeki kortikal denetimin bozulduğu santral sinir sistemi hastalıkları ekarte edilmelidir.

Cinsel terapi aşamasında erken boşalmanın ne zaman başladığı sorusu önemlidir. Erken boşalmanın yeni geliştiğini ifade eden bir erkek, aslında cinsel yaşamının başından beri sorunu taşımasına rağmen erken boşalmayı yeni algılamış, bugüne kadar bir sorun olarak görmemiş veya eşinin beklentileri değişmiş olabilir.

Düzenli bir cinsel yaşamı ve sürekli bir cinsel partneri olmayan erkeklere erken boşalma tanısı koymakta acele edilmemelidir. Boşalma denetiminin öğrenilmesi için düzenli cinsel deneyim gerekir.

Tedavinin başında boşalma refleksinin fizyolojisi, erken boşalmanın yapısı ve cinsel mitlerle ilgili ayrıntılı bir bilgi vermek esastır. Çiftin cinsel bilgilenmesindeki yanlışlar düzeltilir, cinsel inanış ve tutumlarla ilgili doğru bilgiler verilir. Çiftin genel ve cinsel iletişimi geliştirilmeye çalışılır.

Genel olarak cinsel terapilerin ilk basamağında ev ödevi olarak duyumsal keşif dönemi dediğimiz eşlerin sırayla okşayan ve okşanan rollerini oynadıkları, cinsel birleşmenin yasaklandığı alıştırmalar yapılır.

Bu okşama egzersizleri çiftlerin bedenlerini ve hassas bölgelerini daha iyi tanımalarını sağlar, cinsel birleşme ve orgazm hedefi olmadığından cinsellikle ilgili kaygılar azalır. Asıl amaç cinselliğin mekanik bir olay değil, duygusal ve bedensel hazzın paylaşılması olduğunu göstermektir.

Çiftlerin cinsel iletişimleri iyi, başka bir cinsel işlev bozukluğu veya herhangi bir kaçınma davranışı yoksa erken boşalma tedavisinde spesifik uygulamalara geçilebilir.

Bu aşamada sıklıkla kadının erkeğe elle masturbasyon yapması istenir ve Semans’ın dur-başla tekniği veya Masters ve Johnson’un sıkma tekniği öğretilir.

Bu şekilde belli düzeyde kontrol sağlandıktan sonra kademeli olarak cinsel ilişkiye izin verilir. Cinsel birleşme aşamasında da dur-başla egzersizleri bir dönem devam ettirilir.

Özetlersek; erken boşalma tedavisi bazen çok basit ve kısa sürede iyi netice alınabilen bir cinsel problem iken, bazen de hastayı ve terapisti çok zorlayabilmektedir. Yanlış öğrenme ve bilişsel çarpıtmalara bağlı erken boşalma probleminin çözümü kolay ve hızlıdır. Fakat altta kişilik bozuklukları, bilinçdışı çatışmalar ve eşle ilgili uyumsuzluklar yatıyorsa, tedavi çok uzun ve zorlu bir süreçtir.

Sabırlı olmak ve uzun bir tedaviyi göze almak terapinin olmazsa olmazıdır.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi merkezinde erken boşalma tedavisinde cinsel terapi, psikoterapi ve hipnoz uygulamalarını kullanmaktayız.

Hedefimiz, boşalma refleksi üzerindeki istemli denetiminizi geliştirip, boşaltma süresini uzatmak olduğu kadar, cinselliğin mekanik soğukluğundan uzaklaştırıp, hedefinde sadece boşalmanın olmadığı, partnerinizle bedensel ve duygusal hazzın doruklara ulaştığı gerçek orgazmı yaşatma yolunda önünüzdeki engelleri aşmanızdır.