Madde Kullanımına Bağlı Anksiyete Bozukluğu

Bir maddenin doğrudan kullanımının oluşturduğu fizyolojik etkilerden kaynaklanan anksiyete durumunda madde kullanımına bağlı anksiyete bozukluğu tanısı konur.

Madde kullanımına bağlı gelişen anksiyetede panik, yaygın anksiyete, fobi ya da OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) tarzında klinik bulgular gelişebilir. Maddelerin entoksikasyon ya da yoksunluğunda görülen anksiyeteyi bu tanıdan ayırmak gereklidir. Belirtilerin beklenenden şiddetli olması ve ayrı bir klinik tablonun oluşması psikiyatristi madde kullanımına bağlı anksiyete bozukluğu tanısına götürecektir.

Alkol, amfetamin, kafein, kannabis, kokain, halüsinojenler, tiner benzeri inhalanlar ve fensiklidin gibi maddelerin entoksikasyonunda, alkol ve kokain yoksunluğunda anksiyete bozukluğu sıklıkla gözlenir.

Tıbbi amaçla kullanılan anestezikler, analjezikler, sempatomimetikler, bronkodilatatörler, antikolinerjikler, insülin, tiroid hormonları, doğum kontrol hapları, kortikosteroidler, antihistaminikler, parkinson ilaçları, lityum, epilepsi ilaçları, bazı kalp ve tansiyon ilaçlarına bağlı da anksiyete bulguları gelişebilmektedir.

Alkol bağımlılığında panik bozukluğu görülme riski özellikle antisosyal kişilik bozukluğu, mani ve şizofrenilerde yüksektir. Sosyal fobi ile alkol ve madde bağımlılığı birlikteliği dikkat çekicidir. Özellikle kadınlarda fobik bozukluk ile alkol kullanım bozukluğu arasındaki ilişki belirgindir.

İlaç ya da maddeye bağlı anksiyete bozukluğunda belirtiler genellikle doza bağlı olup, doz azaltıldığında ya da ilaç veya madde bırakıldığında anksiyete belirtileri kaybolur. Madde kullanımına bağlı anksiyete belirtilerine birincil anksiyete bozukluklarında görülmeyen bilinç bulanıklığı, konuşma güçlüğü, idrar yada dışkı kontrolünde bozulma gibi ekstrem belirtiler de eşlik edebilir.

Alkol bağımlılığında alkolün aniden kesilmesinde yaygın anksiyete ya da panik görülme oranları %80'leri bulabilir. Bir, bir buçuk ay sonra da sosyal fobi ya da agorafobi görülebilir.

Amfetamin dozu aşıldığında obsesif kompulsif belirtiler, yaygın anksiyete ve panik gelişebilir.

Aşırı kafein alımı yaygın anksiyete, panik, sosyal fobi ve obsesif kompulsif belirtilerle kendini gösterebilir.

Esrar kullanımında baş dönmesi, depresyon gibi belirti ve bulgulara çıldırma korkusu ya da panik eşlik edebilir.

Kokain kullanımında panik ya da OKB görülebilir.

Halusinojen dozu aşıldığında anksiyete en sık görülen belirtidir.

İnhalan kullananlarda yaygın anksiyete, panik, fobiler ve obsesif kompulsif belirtiler ortaya çıkabilir.

Fensiklidin kullanımında ortaya çıkan anksiyete bulgularını birincil anksiyete bozukluklarından ayırmak çok güçtür.

Madde entoksikasyonu ya da yoksunluğunda görülen her anksiyete durumunda madde kullanımının yol açtığı anksiyete bozukluğu tanısı konmamalıdır. Anksiyete, bağımsız bir klinik tablo olacak kadar şiddetli ise madde kullanımına bağlı anksiyete bozukluğu tanısını düşünmek uygun olur. Madde kullanım bozuklukları ile birincil anksiyete bozukluklarının bir arada bulunması da sık rastlanan bir durum olup ayırıcı tanı güçtür. Madde kullanımı ya da yoksunluğu ile başlayan anksiyetenin uzun sürse de zamanla azalması madde kullanımının yol açtığı anksiyete lehinedir.

Anksiyetenin birincil ya da ilaç veya madde kullanımına bağlı olduğu tespit edilemiyorsa başka türlü adlandırılamayan anksiyete bozukluğu olarak isimlendirilir.

Madde kullanımına bağlı anksiyete bozukluğunun tedavisinde anksiyeteye yol açan maddenin kesilmesi her zaman çözüm olmaz. Madde kesilse bile anksiyete belirtileri uzun zaman kaybolmayabilir. Farmakolojik tedavide birincil anksiyete bozukluğu tedavisi gibi davranılır. Madde kullanımı devam ediyorsa farmakolojik tedavinin etkisi sınırlı olacaktır. Bilişsel davranışçı terapiler ve psikolojik eğitim gibi yaklaşımlar da tedavide gereklidir.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Antalya, Antalya Anksiyete Teşhis ve Tedavi.