Yeşilbahçe Mah. Portakal Çiçeği Cad. 1460 Sok. Turunç Plaza K:3 D:24 ANTALYA 0242 311 44 33 email

İlişkilerde Altın Kurallar

Sağlıklı ilişkiler, iki kişinin birbirine güven, saygı ve sevgi temelinde bağlandığı, bireyselliklerini kaybetmeden birlikte gelişebildikleri ilişkilerdir. Bu tür ilişkilerde insanlar kendilerini değerli ve güvende hisseder.

İlişkileri sağlıklı bir şekilde devam ettirebilme ve güçlü bir bağ kurabilmenin temelinde bazı altın kurallar yer alır. Bu kurallar hem romantik ilişkiler hem de arkadaşlık/dostluk gibi diğer ilişkiler için de geçerlidir. İlişkide dikkat edilmesi gereken temel prensipler ise şöyledir :

Güven : İlişkilerde güven, bir bağın temel taşıdır. Sevgi, bağlılık, sadakat ve iletişim gibi diğer konular güven üzerine inşa edilir. Partnerinizin zarar vermeyeceğine, dürüst olacağına, yanınızda olacağına ve duygularınızı önemseyeceğine inanmak güvenle oluşur. Bir ilişkide güven olmazsa sürekli şüphe, kaygı ve çatışma başlar. Güven varsa, çiftler kendini değerli ve huzurlu hisseder.

Güvenli bir ilişkide;

Çiftlerin yaptıklarıyla söyledikleri birbiriyle tutarlıdır.

· Yanında olmadığında bile partnerinin niyetinden şüphe duyulmaz.

· Bir hata olsa bile dürüstçe itiraf edilebilir, gizlenmez.

· Kıskançlık, paranoya ya da sürekli denetleme gibi davranışlara ihtiyaç duyulmaz.

· Birey, kendini ifade ederken yargılanacağından korkmaz.

Güveni bitiren davranışlar: Yalan söylemek, sadakatsizlik, sürekli kıskançlık, duygusal manipülasyon, suçluluk hissettirme, ilgisizlik, ihmal ve zor zamanlarda ortadan kaybolma gibi davranışlar güveni bitirir.

Saygı : Bir ilişkide saygı, temel ihtiyaçların başında gelir. Sevginin sürdürülebilir olması için gereklidir. Partnerinin düşüncelerine, sınırlarına, duygularına, seçimlerine ve kişiliğine değer vermek ve onları olduğu gibi kabul edebilmektir.

Bir ilişkide saygı olduğunda;

· Tartışmalarda hakaret, bağırma ve aşağılama olmaz.

· Kıyaslama, alay etme ve küçümseme gibi davranışlara rastlanmaz.

· Çiftler birbirlerinin birey olarak gelişimini destekler, engellemez.

· Hayır dediğinde buna kızılmaz ya da zorlanmaz.

Bir ilişkide saygıyı artırabilmek için;

· İletişim dilinize önem verin.

· Partnerinizi yargılamadan dinleyin.

· Karşılıklı sınırlar belirleyin ve bunlara uyum sağlayın.

· Özür dilemeyi bilin.

· Empati kurmaya çalışın.

İletişimde Şeffaf ve Açık Olmak : Çiftlerin hislerini, fikirlerini ve beklentilerini şeffaf bir şekilde yaparak iletişim kurmasıdır. Bu, her şeyi paylaşmak anlamına gelmez. Aksine saklama, çarpıtma ya da manipülasyon olmadan iletişimde olmaktır. İlişkiyi ilgilendiren şeyleri dürüstçe paylaşmaktır. Örneğin, partnerinizin size “dün eski arkadaşımı gördüm” demesi bir şeffaflık göstergesidir. Ama “ o ne dedi, ne giymiş, kaç dakika konuştunuz?” gibi detaylara girmek güven değil, kontroldür.

İlişkide şeffaf olmanın faydaları

· Güveni artırır.

· Ne kadar açık ve net olunursa, o kadar az yanlış anlaşılma ve kırılma yaşanır.

· Daha güçlü bir iletişim kurulabilir.

· İlişkiyi duygusal olarak hafifletir.

· Samimiyeti ve yakınlığı derinleştirir.

İlişkide şeffaf olabilmek için;

· Önce kendine dürüst ol. Ne hissettiğini netleştir.

· Karşındaki kişinin tepkisinden korkarak susmak yerine, fikirlerini açıkça belirtmeyi dene.

· Partnerini suçlamadan anlat. “Sen hep böylesin!” demek yerine “ Bu durum bana böyle hissettirdi.” diyebilirsin.

· Dinlemeye açık ol.

· Özür dilemekten çekinme

Anlayışlı Olmak : İlişkide anlayış; partnerinin duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını yargılamadan, küçümsemeden empatiyle yaklaşabilmektir. Partnerinizin sizi gerçekten anladığını hissetmek, ilişkiyi güçlü, huzurlu ve güvenli hale getirir. Aradaki duygusal güveni artırır. İletişimi kolaylaştırır. Çatışmaların yıkıcı değil, yapıcı bir şekilde çözümlenmesini sağlar. Çiftlerin birbirine olan bağlılığı derinleşir. “ Böyle hissetmen çok normal, seni suçlamıyorum.” “ Yorgun olduğunu anlıyorum, konuşmaya sonra devam edebiliriz.” “Bu konuda farklı düşünüyoruz ama seni anlamaya çalışıyorum.” gibi cümleler anlayışlı davranışlara örnektir. Bağ kurmanın altın anahtarıdır. “Abartıyorsun.” “Her şey senin etrafında dönmüyor.” “Ben olsam böyle hissetmezdim” gibi partnerinizin duygularını küçümseyici ya da geçiştirici cümleler ilişkide anlayışsızlığın göstergeleridir.

İlişkide anlayışlı olabilmek için,

· Sabırlı olmak önemlidir. Her şey hemen düzelmeyebilir, bazen zamana ihtiyaç vardır.

· Dinlemeye önem verin. Cevap vermek için değil, gerçekten anlamak için dinleme yapın.

· Farklılıkları kabul edin. “Ben olsam öyle yapmazdım” demek yerine, onun neden öyle yaptığını anlamaya çalışmak ilişkide anlayışı geliştirir.

· Empati kurmaya çalışın.

· Yargılamayın.

Kişisel Alan ve Bireysellik : İlişkide sağlıklı bir bağın sürdürülebilmesi için kişisel alan ve bireysellik vazgeçilmez unsurlardandır. Sevgi, iki insanın birbiri içinde erimesi değildir, yan yana ama ayrı ayrı da var olabilmesidir. İlişkide her bireyin kendine ait bir hayatının olması, zamanı, düşüncesi ve sosyal bir çevresinin olması gerekir. Bunlar korunmadığında ilişki bağımlılığa, boğulmuşluğa ve zamanla tükenmişliğe dönüşebilir. Kişisel alan bireyin kendiyle kalma, düşünme ve nefes alma zamanıdır. Sosyal çevrede yalnız ya da arkadaşlarla geçirilen zamanlardır. Bireysel karar verebilme özgürlüğüdür. Bazen de duygusal olarak yalnız kalabilme ya da sessizliğe ihtiyaç duyma hakkıdır. Bireysellik ise, ilişki içinde kimliğini koruyabilmektir. Biz olmanın yanında ben kalabilmektir. Karşılıklı bağımlı olma hali değil, bağımsız ve uyumlu bir birey olarak var olmaktır.

Bir ilişkide kişisel alan ve bireysellik korunduğunda;

· Her şeyi birlikte yapma zorunluluğu hissedilmez.

· Kontrol değil, karşılıklı güven ön plandadır.

· Karar alma süreçlerinde partnerinin özgün düşüncesine önem verilir.

Takdir : İlişkide takdir etme davranışı partnerine değerli, görülmüş ve fark edilmiş hissettirir. Sevgiyi hissettirebilmek için sadece “seni seviyorum” demek yeterli değildir. Sevgi takdir etmek ve bunu göstermekle güçlenir. Partnerinize küçük bir “teşekkür ederim” ya da “bunu yapman hoşuma gitti” cümlesi bile aradaki bağı kuvvetlendirir. Yeri geldiğinde özür dileyebilmek sağlam ilişkinin yapı taşlarındandır. “Seninle gurur duyuyorum.” “ Yanımda olman bana güç veriyor.” gibi cümleler sözlü takdire örnektir. Partnerinize sevdiği bir yemeği hazırlayarak, sürprizler yaparak ve ufak notlar bırakarak küçük jestlerle ilişkiyi güçlendirebilirsiniz.

İlişkide takdirin önemi;

· Duygusal yakınlığı artırır.

· Olumlu davranışları pekiştirir.

· Çiftlere sevildiğini ve değerli olduğunu hissettirir.

· Saygı ve güveni güçlendirir.

· İletişimi pozitif hale getirir.

· Değerli hissettirir.

İlişkide takdir eksikliğinde çiftler arasında küskünlükler ve kırgınlıklar artar. Birey, kendini önemsiz, görülmemiş ve değersiz hissedebilir. “Ne yaparsam yapayım zaten fark edilmiyor” duygusu oluşur. Bu nedenle her gün partnerinizin en azından bir şeyini fark edip dile getirmeye çalışın. “Nasıl olsa biliyor” demek yerine duymak başkadır. Takdir etmeyi alışkanlık haline getirmek ilişkiyi güçlendirir.

Birlikte Yapabileceğiniz En Az Bir Hobi Edinmek : Çift olarak birlikte keyifle bir şeyler yapmayı denemek ilişkiyi güçlendirir. Ortak yapılan bir aktivite, sadece eğlence sunmakla kalmaz; aynı zamanda iletişimi artırır ve bağlılığı derinleştirir. Hayatın içindeki monotonluğu kırar. Birlikte yeni bir şeyler öğrenmek, ilişkiye taze enerji katar. Spor yapmaktan, yeni tarifler denemeye kadar birçok etkinlik yapılabilir. Örneğin; bitki yetiştirmek, balkonunuzu ya da bahçenizi düzenlemek, puzzle yapmak, kamp kurmak, doğa yürüyüşleri, dans dersleri ve online kurslara katılmak gibi birçok aktiviteyi yapabilirsiniz. Hayatın içinde her şeyi birlikte yapmak zorunda değilsiniz. Bireysel ilgi alanlarınıza saygı duyarak ortak hobilerinizin de olması ilişki içindeki dengeyi korumaya yardımcı olur.

İlişkiyi Dış Etkenlere Karşı Korumak : İlişkiyi dış etkenlere karşı korumak, tıpkı bir evi dışarıdan gelecek yağmur, rüzgar gibi dış tehditlere karşı yalıtmaktır. Bir ilişki ne kadar güçlü ve sağlam temeller üzerine kurulsa bile, dış müdahalelerin fazla olması zamanla ilişkiyi yıpratabilir. Bu nedenle, çiftlerin dış etkilere karşı ilişkilerini ortak bir duruşla savunması önemlidir.

Dış etkenler ise şöyledir;

· Aile baskısı

· Arkadaşların olumsuz etkisi

· Sosyal medya ve kıyaslamalar

· İş stresi

· Geçmiş ilişkiler

· Maddi sorunlar

· Dışarıdan gelen flört girişimleri/ sınır ihlalleridir.

İlişkiyi dış etkenlere karşı koruyabilmek için;

· Sınırlarınızı net belirleyin.

· Önceliği birbirinize verin.

· Çevreden gelen negatif yorumlara kulak asmayın.

· Kıyaslamalardan kaçının.

· Mahremiyetinize sahip çıkın.

· Olası bir krizi birlikte yönetin

Cinsellik : Cinsellik, duygusal yakınlığın ve güvenin fiziksel yansımasıdır. Sadece bedensel bir ihtiyaç olmaktan ziyade; sevgi, bağ kurma, temas ve rahatlama biçimidir. Sağlıklı bir cinsel yaşam hem duygusal hem de fiziksel açıdan ilişkiyi güçlendirir.

Cinselliğin ilişkiyi güçlendirebilmesi için;

· Cinsel beklentileriniz, istekleriniz, sınırlarınız ve rahatsız olduğunuz şeyleri açıkça konuşmak önemlidir.

· Cinsellik, her iki tarafın da isteyerek ve huzurlu bir arada olduğu bir paylaşım olması gerekir. Zorlama, baskı ve suçluluk hissi sağlıksız bir cinselliktir.

· Yorgunluk, stres ve gerginlik gibi durumlar cinselliği etkileyebilir. Doğru zaman ve doğru ruh haliyle temas kurabilmek önemlidir.

· Sadece fiziksel birleşme değil; sarılma, okşama, öpücük ve dokunma gibi tensel temaslarla ilişki güçlenir.

· Günlük yaşamda sevildiğini, takdir edildiğini hissettirmek cinselliği zenginleştirir.

· Cinselliği bir paylaşım olarak görmek, birlikte öğrenmek ve keyif almak önemlidir.

· Kişisel bakım, temizlik ve güzel kokmak partnere duyulan saygıdır.

Kavga Etmeyi ya da Etmemeyi Öğrenmek : İlişkiyi güçlendiren diğer durumlar arasında gergin, üzgün ya da kızgın olduğunuz anlardaki iletişim becerilerinizi geliştirebilmek yer alır. Bunun için öneriler ise şöyledir :

· İletişime geçerken yumuşak bir ses tonuyla başlamak ve sesinizi yükseltmemek

· Partnerinize saygı çerçevesinde yaklaşım sağlamak

· Suçlayıcı ve küçümseyici bir dil kullanmamak

· Kendinizi açıkça ifade edebilmek

· Partnerinizin fikirlerini dinlemek

· Konuşmadan önce düşünmek ve o konuşma sırasında aklınıza gelen her negatif şeyi söylememek

· Birbirinizin canını acıtmaya değil, problemi çözmeye odaklanmak

· Tartışmanın durumuna göre ağır konuşmalara ara vermek ve sakinken geri dönmek

Özetle, her ilişkinin dinamiği farklıdır. Her ilişkide zaman zaman problemler olabilir. Fakat bu durum, o ilişkinin kötü olduğu anlamına gelmez. Aksine, sorunların varlığı bir ilişkinin canlı ve gelişime açık olduğunu gösterir. Asıl önemli olan ise, bu problemlerle nasıl baş edildiğidir. Güçlü ve dengeli bir ilişki karşılıklı güven, dürüstlük, saygı ve açık iletişimle inşa edilir. Çiftler arasında güven sorunları varsa, karşılıklı iletişim sürekli tartışmaya dönüşüyorsa, tartışmalar aynı konular üzerinde devam ediyorsa, cinsel hayat ciddi oranda değiştiyse, birlikte zaman geçirme arzusu azaldıysa ve ayrılma düşünceleri sıklaştı fakat net bir karar alınamıyorsa psikolojik destek almaları önerilir.

Psikolog Funda Buharalı.

Psikiyatri ve Psikoterapi Antalya, Antalya Psikiyatrist.