Toksik Stres ve Etkileri

Stres, hayatınızın her alanında ortaya çıkabilen olaylara vücudun biyolojik, fiziksel ve bilişsel belirtilerle tepki vermesidir. Aynı zamanda yaşamınızın bir parçasıdır. Hayatınızın yoğun temposu, iş yaşamınızdaki zorluklar, aile sorumluluklarınız, finansal sebepler ve kişilerarası ilişkiler zaman zaman strese yol açabilen faktörlerdir.

Stresli olayların sıklığı, sizin nitelikleriniz, o anda yaşanan stresle baş edebilme gücünüz önemlidir. Stres yaratan durumlar bazen sizi zorlayabilir fakat çoğu zaman zarar vermez. Hatta belli düzeyde yaşanan stresin geliştirici etkisi de vardır. Optimal düzeydeki bir stres, sizi tetikte tutar ve motive eder. Hayatın içinde stresin varlığının hissedilmesi çok önemli bir durumdur fakat sizin geleceğinizi tehdit eden, fiziksel ve ruh sağlığınızı zorlayan stres türü süreklilik ve sabitlik kazanırsa toksiktir. Bu yazımızda toksik stres ile sıradan olarak tanımladığımız stres arasındaki farklılıklara değineceğiz.

Günlük yaşamda her birey stresten belirli düzeyde etkilenir. Yaşadığınız stres, olumlu ya da olumsuz deneyimlerinizle ilişkilidir. Strese neden olan bir durumla karşılaşıldığında, vücut kendi dengesini koruyabilmek için tepki göstermeye başlar. Stres anında vücut, savaş ya da kaç tepkisiyle kendini o koşula hazırlar. Kişi stres karşısında baş edebileceği durumlarla mücadele etmeyi, baş edemeyeceğini düşündüğü durumlarda ise uzaklaşmayı seçer ve kaçar. Böylece her iki durumda da yeni şartlara uyum sağlamış olur. Stres anında özellikle korku ya da endişe duyduğunuzda sempatik sinir sistemi aktive olur. Vücutta strese bağlı olarak kan basıncı yükselir, kalp atışında artış gözlemlenir. Kortizol salınımı artar. Bu durum vücudun kişiyi strese karşı hazır hale getirmesidir. Aslında değişen bu vücut hali, evrimsel olarak tehlike ile baş edebilmenizi kolaylaştırmaktadır. Birçok durumda stres etkeni ortadan kalktığı zaman vücut başlangıç durumuna geri döner. Aksi durumda ise, stres tepkisi sürekli aktive olur ve bu durum beyin yapısına zarar verir.

Toksik stres ise, vücuttaki ve beyindeki stres yanıt sisteminin aşırı ve uzun süreli aktivasyon halidir. Örneğin, sevgilinizle tartışarak güne başladınız bu durum stres yaratır, fakat toksik değildir. Her gün tartışarak güne başlıyorsanız, yaşadığınız stres toksik hale gelir. Toksik stres beyin yapısının gelişimine, organ yapısına ve sistemlerine zarar vermektedir. Ek olarak stresle ilişkili hastalıklar ve bilişsel becerilerde bozulma riskini artırmaktadır. Toksik strese maruz kalan kişide dürtü kontrol bozukluğu, sağlıklı ilişkiler kurabilmede zorluklar, sağlıksız davranışlarda artış, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, davranışsal bozukluklar ve psikoz vakalarında artış görülür.

Stresin toksikleşme durumu çocukluk döneminde başlar. Yetişkinlik döneminde belirtilerle kendini gösterir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan ihmal durumu toksik stresin önemli nedenlerinden biridir. Çocuk istismarı, duygusal ve fiziksel ihmal, bakım verenin madde bağımlısı olması, bakım verenin zihinsel engelli olması ve yoksulluk toksik stres yaratan durumlardan birkaçıdır. Yeni doğmuş bir bebeği düşünün, bütün ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ağlayarak tepki verir. Bebeğin ağlamasının nedenini anlayan, onun ihtiyaçlarını giderebilen bir yetişkin bebeğin doyuma ulaşmasını sağlar. Doyuma ulaşan bebekte stres hormon seviyesi düşer ve bu döngü bu şekilde devam eder. Doyuma ulaşamayan bebeklerde ise, uzun süreli stres toksik hale gelir. Hırçın, aynı zamanda saldırgan ve saldırıya mağdur olma eğilimli davranışlar görülebilir. Bu durum çocuğun sağlığı açısından zararlıdır. Özellikle toksik stres yaşayan çocuklarda büyümede gecikme, diyabet, kalp hastalıkları, obezite ve diğer hastalıklarda artış gözlemlenir. Bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim becerilerini olumsuz yönde etkilemekte ve depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği, kurallara uymama gibi davranışsal riskler artmaktadır.

Özellikle sağlıklı ilişkilerin kurulabilmesi için sağlıklı bir çocukluk döneminin önemi büyüktür. Olumlu ebeveyn ve çocuk ilişkisinin kurulması önemlidir. Çocuk, yetişkinlerle sağlıklı bir iletişim içinde olduğu zaman stresin fizyolojik etkileri azalmaktadır. Bu sayede stresle baş edebilme gücü de artmaktadır. Toksik stres ile baş edebilmedeki öncelik, stres faktörlerinin ve kişinin tepkisinin azaltılmasıdır. Yaşanan olumsuz durumlara karşı uyum sağlama becerisini artırabilmek için psikolojik sağlamlık önemlidir. Psikolojik dayanıklılığı güçlü olan çocuklar pozitif benlik kavramına sahiptir. Empati becerisi yüksek ve kontrol duygusuna sahip olur. Bu nedenle çocukların strese karşı tepkilerini kontrol edebilmek için psikolojik dayanıklılığın artırılmasına önem vermek gerekir.

Toksik Stresle Başa Çıkmak İçin Öneriler:

Toksik stresle baş edebilmek ve hayatınızdaki toksik stresi azaltabilmek için farkındalık kazanmak önemlidir. Bunun için psikolojik destek alınması öncelikli adımlardandır. Bunun yanı sıra bireysel olarak kendiniz de bazı adımlar atabilirsiniz. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, toksik stres ile baş edebilmenizde önemlidir. Dengeli bir uyku düzeni oluşturarak ve sağlıklı bir beslenme planı yaparak güne başlayabilirsiniz. Egzersiz yaparak ve çeşitli hobiler edinerek kendinize zaman yaratabilirsiniz. Kendinizi iyi hissettiren insanlarla bir araya gelerek insan ilişkilerinizi düzenleyebilirsiniz. Son olarak, hayatınız boyunca her durumu kontrol edebilmeniz mümkün değildir. Kontrolünüz dışında gelişen durumların çok fazla üzerinde durmadan, kontrol edebileceklerinize odaklanmak toksik stresten uzaklaşmanıza yardımcı olacaktır.

Psikolog Funda Buharalı.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Psikolog Antalya.