Empati
Karşısındaki kişinin duygularını anlama, karşısındaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlama, karşısındaki kişinin hissettiklerini hissetme şeklinde tanımlanabilen empati, insanları anlama becerilerinin en başında gelir.
Bütün insanların farklı kişilikleri, farklı değer yargıları ve inançları olduğunu kabul ederek bütün insanların değerli olduğu hükmüne varmak empatik yaklaşım geliştirmenin ana noktasıdır.
Empati terimi çok şekilde tanımlanmış, zaman içinde farklı yorumlar kazanmıştır.
1950’li yıllarda empatinin bilişsel yönü ağırlık kazanmış, bir insanın karşısındaki insanı tanıyarak, kendini onun yerine koyması ve onun hakkında bilgi sahibi olması olarak tanımlanmıştır.
1960’lı yıllarda empati kavramında duygusal yönün önemine vurgu yapılmış, empatinin, karşısındakinin hissettiği duyguların aynısını hissetmek olduğu kabul edilmiştir.
1970’lerde odak noktası tamamen karşıdaki olarak ele alınmış, kişinin kendisinin ne demek istediğinden çok, karşısındakinin ne hissettiği üzerinde durulmuştur.
1980’li yıllarda ise bireyin içinde yaşadığı kültürden ayrı tutulamayacağı belirtilerek, karşıdaki bireyin kültürü ile empati yapmak gerektiği savunulmuştur.
Günümüzde empatinin duygusal ve bilişsel yönünün mutlaka olması gerektiği kabul edilir. Bu da onu anlamak ve onun gibi hissetmek olarak özetlenebilir. Doğru anlama ve algılama, empatide olmazsa olmazdır.
Empati yaparken;
- Kendini başkasının yerine koyma,
- Bir başkası gibi hissedebilme,
- Başka insanların duygu, heyecan ve davranışlarının farkında olma,
- Diğerlerinin algı, düşünce, duygu, tutum ve özelliklerini anlayabilme,
- Karşısındakinin zihinsel yaşantısını, yaşadığı olaylara bakış açısını kavrayabilme,
- Yaşamın ne ifade ettiğini karşısındakinin gözüyle görerek, o kişinin yaşayış ve deneyimlerine dahil olabilme gerekir.
Barrett’in empati modeli üç basamaklıdır.
- Empati kuracak kişinin içinde olması gereken empatik anlama,
- Bireyin, kafasında oluşan empatik değerlendirmeyi karşısındakine iletmesi ve
- Karşıdaki bireyin empatik mesajı algılayarak, empati kurana geribildirimde bulunması.
Rogers’a göre empati basamakları anla, hisset ve gösterdir.
- Empati kuracak kişi, karşısındakinin rolüne girerek, kendisini onun yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla bakmalı, kısa bir süre sonra da bu rolden çıkarak kendi yerine geçmelidir.
- Empati kurulabilmesi için bilişsel ve duygusal bileşenler tam olmalıdır.
- Son basamakta empati kuran kişi, zihninde oluşan empatik anlayışı karşısındakine iletmeli, anlaşıldığını ifade etmelidir.
Rogers’ın empati basamakları ve tanımı günümüzde en çok kabul gören yaklaşımdır.
Empati kuran kişi yaşadığı deneyimle kendini tanıma ve farkındalığını arttırma noktasında büyük aşama kaydetmiş olur. Bu bireylerin uyum yapma yetenekleri yükselir. Empati kurarken karşımızdaki kişinin bizden farklı değer yargıları ve inançlarının olduğunu bilmeli ve kabul etmeli, haklı/haksız, iyi/kötü, doğru/yanlış gibi yargılamalara girmemeliyiz.
‘’Kendini kaybetmeksizin karşıdaki kişinin iç dünyasında olanları kendin yaşıyormuş gibi hissederek anlamak’’ tanımı, Rogers’ın empati tanımıdır.
Empatiyi, empatik eğilim ve empatik beceri olarak iki boyutta ele almak doğrudur. Empatinin duygusal boyutu olan empatik eğilim, bireyin empati yapma potansiyelini gösterse de empati kurabilme durumu empatik beceri ile mümkündür.
Empati kurarken ilk basamak etkin dinlemedir. Fakat tutum ve duyguların anlaşılmasına odaklanmak gerekir. Karşıdaki kişinin bakış açısı ve duyguları doğru anlaşıldıktan sonra bir an için onun yerine kendimizi koyarak, durum onun gözleriyle görülmelidir. Ancak kendini karşıdakinin yerine koyma süresi mümkün olduğu kadar kısa olmalı, empati kuran durumu anlar anlamaz kendi bakış açısına ve kendi duygu durumuna dönmelidir. Son aşamada ise empati kurulan kişiye anlaşıldığı yönünde geribildirim verilmelidir.
Rogers’a göre empati eğitimle kazanılabilir. Empatik olmak başarıldığında, kişi bir diğerinin hislerine bürünebilir, kendini onun yerindeymiş gibi hissedebilir ve davranabilir.
Empati yaklaşımı psikoterapilerde çok önemlidir. Özellikle Danışandan Hız Alan Terapide terapist tutumlarından en önemlisi empatidir.
Kişiler arası iletişimde ve iletişim çatışmalarında kişinin krizi yönetebilmesinde empati yapabilmek ilk faktör olarak ele alınabilir. Sonuç olarak empati, evrensel bir anlaşma, anlayabilme, anladığını gösterebilme becerisi olarak sosyal davranışı etkileyen en önemli unsurlardandır.
Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.